Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sivas 26 °C
Az Bulutlu

MARİFET İLTİFATA TABİDİR

04.08.2021
280
A+
A-

MARİFET İLTİFATA TABİDİR

 

Marifet iltifata tabidir diye bir atasözümüz var.

Ne demek istenmiştir bu cümlede?

Bir iş, bir hizmet üreten insanların değer görmesi, takdir edilmesi çok önemlidir. Hem o işi üreten için hem de onu takip eden diğer insanlar için motivasyonu artırıcı bir unsurdur.

Bir iş yeri düşünelim ki, orada güzel işler meydana getiren, verimli çalışan personele iltifat ediliyor, takdir görüyor. Bu durumun iş yerinde oluşturacağı atmosferi bir hayal edin.

İyi iş çıkaran eleman takdir edildiği- yükseltildiği zaman emeğinin, çabasının boşa gitmediğini görür ve performansını bir tık daha artırır.

Hele de o personele küçük te olsa bir ödül verilse neler olur neler.

İnsanın tabiatında takdir edilmek vardır.

Güzel bir şey yaptığında bir üst amiri tarafından bir teşekkür dahi alsa yetiyor.

Ancak günümüzde liyakat ölçüleri yerle bir olduğu için göreve, makama gelen insanlar yetersiz olmaktadır.

Bir yetersiz yöneticinin bir başarılı işi değerlendirebilme kabiliyeti tartışmasız diplerdedir.

Bilmediği bir şeyi takdir etmez –edemez.

Hatta sınırları zorlayan çalışmalara elinden geldiğince engel olur.

Çünkü bu çalışmalar devam ettiği zaman kendi kifayetsizliği daha da belirgin bir şekilde görülecektir.

Bu tür yöneticilerin sığındığı cümle : “ Efendim översek bunu daha dizginleyemeyiz, kudurur durur…” şeklinde olur.

Aslında içlerinde gizli olan cümle şu: “ Bunları çok översek, yarın başımıza bela olur, sivrilttiğimiz kazık bize batar…”

Yani bir gizli rekabet söz konusudur.

Hatta bu tür yetenekli insanlar bir karalama kampanyası ile karşı karşıya bile kalırlar.

Bir küskünlük ve yılgınlık…

Siyasi partilerde bu tür ayak oyunları çok olur. Bir milletvekili bir sonraki dönemini garanti altına alabilmek için çevresinde, şehrinde yetenekli kişi bırakmaz. Onları yukarılardan uzak tutar ve kendine hapseder.

Personel üniversite mezunu olarak işe girer, sekreterlik yaptırılır. O personel bu süreçte yüksek lisans ve doktorasını bitirir ama sekreterlik devam eder. Kendinden çok daha az öğrenim görmüş olanlar – lise mezunları daha iyi şartlarda çalıştırılır.

 

O personel, beni eğitimime uygun bir yerde değerlendirebilirseniz, millete, vatana daha çok faydam olur, diye talepte bulunur.

Vay efendim bunu diyen sen misin?

İş akdini fesh ederiz diye mobbing uygulanır.

Bir sonraki yazımda bu ünlü kurumu ve ekmekle oynama oyunlarını, adam kayırmacaları yazmak istiyorum.

Marifet iltifata tabi dedik ama bir türlü o noktaya ulaşamadık.

Yetenekli isen ve dayın yoksa şamar oğlanına döner durursun.

Stres stres stres…

Sonunda ya şeker hastalığı, ya tansiyon hastası ya da kalp hastası oluverirsin.

Meslek hastalığı dedikleri böyle bir şey.

Evet değerli okurlarım marifet iltifata tabidir ama bu kaliteli ve liyakat ehilleri arasında bir yaşam bulur.

Kısır bir döngü ve verimsizlik…

Alır başını gider.

Selam ve dua ile.

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.