Siyah – Beyaz
SİYAH-BEYAZ
Beyaz bir uçta siyah bir uçta durur.
Pozitiflik beyaz ile karamsarlık ve negatiflik siyah ile hayat bulur.
Bu iki renk birçok insanın hayat felsefesini temsil eder.
Bu iki renk arasında o kadar çok renk var ki, hepsi birbirinden değerli ve güzel.
İnsanlar olayları ve durumları değerlendirirken bu iki renk ekseninde gider gelirler. Ara duraklara uğramazlar. Bu durum toplumsal gelişime ve barışa engel olucu bir faktördür.
Kişi karşısındakine bir etiket vurur, bu beyazdır ya da siyahtır diye…
Bu kişi gri, kahverengi, mavi… olamaz mı?
Bu sorgulanmaz…
O tip kişilerin kafasında ‘ benim gibi düşünenler, yaşayanlar beyazdır, diğerleri siyahtır ‘ fikri vardır. O kişiler şablonu alır ve toplumun üzerine yerleştirir. İçeride kalanlar beyaz, dışarıda kalanlar siyahtır onlar için.
Ne kadar hastalıklı bir yaklaşım değil mi?
Kendi ne kadar beyaz, fikirleri neden beyaz oluyor tartışılır.
Düşüncesi kıt, okuma özürlü kişiler dar kalıplar içine hapsettikleri yargı değerleri ile meydanları doldurmuş vaziyette.
Geçenlerde bir video izliyorum. Sunucu bir vatandaşa soruyor kime oy vereceksin diye. Adam görünüş haliyle dini bütün birine benziyor, cevap veriyor: “ Efendim ben dindarın, iman sahibiyim, Müslümanım, o nedenle filan partiye oy vereceğim…”
Sunucu: “ filan partiyi nasıl buluyorsunuz , oraya oy vermeyi neden düşünmüyorsunuz ?…” diye bir soru daha yöneltiyor.
Vatandaş : “ Efendim oraya oy verip te imanımdan mı olayım …” diye cevap veriyor.
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir manzara, ne dersen de, ne yaparsan yap. Ahval bu!
Filan partiye oy veren dindar, falan partiye oy veren dinsiz!
Bu nasıl bir yaklaşım?
İşte kaybettiğimiz nokta burası. İnsanımız kendinden olan, kendi gibi düşüneni vatanperver, dindar görüyor. Diğerlerini ise hain, bölücü, dinsiz, cibilliyetsiz…
Bizi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar bu dili kullanıyor, vatandaş ne yapsın?
Zaten vatandaşın büyük çoğunluğu okumuyor, düşünmüyor, duydukları ile amel ediyor.
Adam iktidara yakın olmakla her hakka sahip olduğunu düşünüyor. 5 çocuğunun 5 inide kamuda bir işe yerleştirmiş. Sonrada şöyle diyor. “Rızka kefil olan Allah. Rabbim nasip etti. Şükürler olsun çocuklarım işe yerleşti…”
Torpille işe girmiş ve yaptığı yanlış işe yüce Yaratan’ı alet ediyor.
Birilerinin hakkına tecavüz etmişler, haklarını yemişler, bu o kadar da önemli değil. Zaten o iş bunların hakkı imiş. Çünkü onlar iktidar partisindenmiş. İşte siyah etiketi bence bu tiplerin üzerinde olmalı.
Bu durum bu dönemde değil son 50-60 yıldır maalesef ülkemizin acı bir gerçeği.
Bu şekilde hayata bakan hastalıklı ruhlar bir elinde beyaz etiket, bir elinde siyah etiket aramızda dolaşmakta.
Karşıdakinin gri olabileceğini hiç düşünmezler.
Biz doğruyuz, haklıyız, haktan yanayız diye düşünürler,
Belki de karşı taraf haklı, haktan yana bunu hiç düşünen var mı?
Her iki tarafında doğrusu var, yanlışı var…
Nasıl olacak bu iş?
Arada rengin onlarca tonu var.
Empati, saygı var oldukça bu rengin tonları görülür.
Olmazsa işte böyle oluruz.
Kalkar birilerini dinsiz, imansız, hain diye yaftalar dururuz.
Selam ve dua ile.