ÜSTAD KONUŞUYOR
ÜSTAD KONUŞUYOR
Söz uçar yazı kalır
Atasözü
Ölümden sonra da bir şeyler anlatmak isterseniz sizi hatırlatacak eserler bırakmak gerekir. Ne kadar not, yazı ve kitabınız varsa arttırın o zaman kadar çok hatırlanırsınız. Önemli olan nesiller değişse yinede hatırlanmak güzeldir. Bizden önceki atalarımızın bu kadar çok imkanı yoktu. Her şeyi öz olarak şiir şeklinde anlatıp sonsuza ulaşacağı çözmüş, en uzak nesillere doğru şekilde ulaşmak istemişler… Tüm sanatları bir araya toplayıp herkese ulaşmakta “şiir” sanatın zirvesidir…
Yusuf Kaplan Hocamız yazısında şöyle bahseder; “Anadolu ruhu, bir kıtanın, gönül coğrafyasının adıdır. Bu ruh, iki asırdır can çekişiyor, toparlanıp kendine gelmeyi bekliyor. Anadolu ruhunu, Anadolu kıtası olarak adlandırıp hayata döndüren, şahlandıran ilk kişi, ilk öncü Necip Fazıl Kısakürek üstadımız olmuştu.
…
Oradan Sezai Karakoç’un Diriliş yolculuğu doğdu.
Oradan Yedi Güzel Adam’ın toparlanış yolculuğu hayat buldu.
Oradan Nurettin Topçu’nun Anadolu ruhunun mayasını başta eğitim olmak üzere her alanda karan “hareket”i gerçeğe dönüştü.
Oradan nefes almasalar da aynı diriltici kaynaktan kana kana içen Cemil Meriç ile İsmet Özel ülkenin makûs talihini yenecek entelektüel temizlik harekâtını geri dönüşü zor zirvelere taşıdılar.
O yüzden hepimiz Necip Fazıl’ın paltosundan çıktık diyorum.”Ufka işaret etmektedir..”
Nasıl bir gençlik?
Üstadın; NECİP FAZIL’IN, “GENÇLİĞE HİTABE”sinde;
” Her şeyini,hayatını ortaya koyduğu,
Mücadelesini verdiği, çilesini çektiği,
Arzulanan, Özlenilen, Beklenilen,
“Kim var diye seslenilince;
Sağına, soluna bakmadan,
Ben varım..”diyebilecek bir Gençlik…..
Hayatın hakikatini keşfedecek
Hakikat’in hayatını inşa edecek bir gençlik!”
Yusuf Kaplan!
Aşk’ıyla yaşayacak;
“Aşk”la yol bulup yoğrulacak,
“Aşk”a yol olup doğrulacak,
“Aşk”la yol sunacak ve doğrul(t)acak
bir gençlik!
Hakîkati kuşanacak ve hakîkatten taşacak bir gençlik
İslam’ın ışığını keşfedecek
İslam’ın ışığıyla hayatına yön verecek bir gençlik!
Girdiği ortamın şeklini almayan, girdiği ortama şekil veren , hakikatin şuurunda olan bir gençlik!
İnşa ve ihya için gençler için gelecek için dertlenen bir biricik hoca ve onun biricik talebeleri… İşte özlenen beklenen gençlik..!
Bilime inanan, ahlaklı, analiz yapma yeteneği olan, biat etmeyen, dini istismar edenlere prim vermeyen, sürekli okuyup araştıran bir gençlik. Gerisi hikaye.
Nasıl bir gençlik?
Ahlak ve adaletin erdemini keşfedecek, hak hukuk ve adaleti tesis edecek bir gençlik!
Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik…!
“zaman bendedir ve mekân bana emanettir! ” şuurunda bir gençlik..!
Âsım’ın nesli’ diyordum ya, nesilmiş gerçek!
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek!” diyen bir gençlik…!
“zaman bendedir ve mekân bana emanettir! ” şuurunda bir gençlik
“Ben bir genç arıyorum”
Şairler Sultanı üstad Necip Fazıl Kısakürek
diyerek, gençler geç kalmamalarını tembihler
“ Ey genç adam, yolumu adım adım bilirsin!
Erken gel,beni evde bulamayabilirsin!”
İlk şiirinden son şiirine kadar toplumun nefsi ile didişen bu şair mütefekkir, Şairler Sultanı Necip Fazıl Kısakürek, toplumun nefsi ile mücadelenin bir çırpıda başarıya ulaşamayacağını bildiği için,Mehmet Akif … gibi meseleyi zaman zaman geleceğe bırakmaya, gençliğin ülküsünü yapmaya çalışmıştır.
(Devam edecek)