SİZİN FARKINIZ NE?
SİZİN FARKINIZ NE?
Birisi senden yardım istediği zaman şöyle düşün o ilk önce Allah’tan yardım istemiş, Allah’ta ona senin adresini vermiş.
Bu cümle o kadar derin ki…
Anlayabilene, uygulayabilene hayatında çok kapılar açar.
Günümüzde siz birinden bir talepte bulunduğunuzda o kişideki değişimi hemen fark edersiniz. Biraz kibirlenme, biraz yoğun adam görünümüne bürünme…
Yukarıdaki cümledeki sırrı anlamamıştır.
Geçenlerde bir ihtiyaç sahibi bayanını sorununu TV ekranlarından hiç inmeyen muhalefet parti vekiline ilettik ama hiç bir üzüntü ve kaygı taşımadan ilgisizliğe büründü. Ulaşılamaz oldu.
Genel başkan yardımcısına konuyu ulaştırdık, ben ilgili belediyeye konuyu ulaştıracağım dedi. 1 ay geçti ses yok, geri dönüş yok. İkinci bir mesaj atıldı. Yine ilgi yok.
Ben şunu hiç anlamadım. Partiler belediye başkanlarını neden müteahhitten, iş insanından seçer. Bırakın belediye başkanını bakan bile bu mesleklerden tercih edilmemelidir.
Adam belediye başkanı iken gökdelenler dikiyor, inşaatları artıkça artıyor. Kendi firmasından mal aldırtıyor…
Bu tür kişilerden halkın nabzını tutmasını nasıl beklersiniz. O halktan biri değil ki.
O ulaşılamaz biridir, halk ile bağlarını koparmıştır.
Başkan yardımcısı, danışman ve müdürler arasında hemşericilik payesi ile atama yapar. Hemşericilik, akrabacılık ve particilik liyakatin önüne geçmiş.
Parti genel merkezindeki diğer hemşerileri de o başkana toz kondurmazlar.
Hz. Ali (as) efendimiz görev başı yapar yapmaz amcaoğulları Talha ve Zübeyir Küfe ve Basra’ya vali olmak istediler. Hz. Ali (as) onların bu görev için ehil olmadığını bildiği için hatıra fetva vermeyerek bu talebi geri çevirdi. Tabi ki onlarda İmam Ali (as)’a düşman oldular. Buna rağmen İmam Ali (as) bir adım dahi geri atmayarak liyakatli ve adaletli kişilere görev verdi.
Adaletle hükmedebilmek, garibe-fakire –fukaraya sahip çıkabilmek –destek verebilmek.
Beyefendi seçilir seçilmez telefonunu yanındaki danışmanına vermiş. Danışmana ne danışıyorsa orasını da pek anlayamadım. Danışman hangi konuya hâkim, toplumun duyarlılığını biliyor mu? Hangi konuda üstün meziyetlere sahip?
Telefon edilir açılmaz, mesaj çekilir geri dönülmez.
Demek ki o telefon danışmana kimse beni rahatsız etmesin diye verilmiş. Millete bir sonraki dönemler için ümit olamazsın sen bu kafayla, şimdiden ulaşılamaz oldun!
Kameraları arkasına takıyorlar bir iki esnafı ziyaret ediyorlar, bir iki vatandaş ile sohbet ediyorlar, onların derdini dinliyormuş gibi yaparak…
Kendi hemşerilerini sözleşmeye geçirirken, atama yaparken hiçbir kriter uygulamıyorlar. Daha dün işe başlattıkları partili gençler daha üst mevkiler istiyor. Hangi bilgi ve donanıma sahiplerse…
Benim bildiğim işe başlanır, tecrübe sahibi olunur, bu 8-10 yılı bulur, ondan sonra kurum da kendisinden daha tecrübeli, liyakatli biri yoksa o makama, kadroya talip olunur.
Ama böyle değil ki daha dün iş başı yapmışlar, bugün 10 -15 yıllık liyakatli personeli ayak oyunları ve karalama ile bertaraf ederek kendi yollarını açmaya çalışıyorlar. Buna da üst yönetim ses çıkarmıyor. Neden biliyor musunuz?
Çünkü o üst yönetim de işi bildikleri için, liyakatli oldukları için gelmediler. Birilerinin yakınları idi. Geldiler ve o makamlara oturdular. Teknik bilgin, diploman olabilir ama yöneticilik vasfın yoksa o makamlara oturamazsın.
Eleştirdikleri karşı görüşün yaptıklarını yapıyorlar.
O zaman sormazlar mı sana : “ ne farkın var?” diye.
Yani anlayacağınız çürüme her kesimde var. Biri birinden daha iyi değil. Yetki ellerine geçtekilere vakit aynı şablonu kullanacaklar.
Vay halimize vay!
Selam ve dua ile.