AT GÖZLÜĞÜNDEN KURTULMAK
AT GÖZLÜĞÜNDEN KURTULMAK
İnsan kavramı birçok niteliği içinde barındırır. Öyle ki, bir insanı tanıtmak için onlarca, belki yüzlerce nitelik belirtilebilir. Bunların tümünü konuşmak veya yazmak olası değildir.
İnsan tüm nitelikleriyle bir bütündür. Bu bütün içinde insanın yeterli ve yetersiz yönleri, olumlu ve olumsuz özellikleri, değer yargıları, inanışları, tutumları ve davranışları, yaşam biçimi, gelecek beklentisi gibi çok sayıda nitelik vardır.
Kısaca söylemek gerekirse, insan “yaptıkları ve yapmadıkları”yla bir bütündür. Yaptıkları ve yapmadıkları yukarıda özetlenen niteliklerin ve onların birbirleriyle etkileşimlerinin bir sonucudur.
Burada aklınıza insanın niteliklerini nelerin belirlediği sorusu gelebilir. Bu sorunun yanıtı çok uzundur, bir kitap bile yazılabilir; fakat ana başlıklarını vermek de bu yazının amacı için yeterli olacaktır.
Bir bebek doğduğunda hazır bir aile ortamı, toplumsal ortam bulur. Aile en küçük toplumsal birimdir. Aile, zaman içinde çocuğa toplumun değer yargılarını, olaylara bakış açısını, onayladığı ve onaylamadığı davranış biçimlerini, iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı, daha birçok özelliği aktarır. Temel olarak toplumun kültürünü aktarır. Anne-babanın çocuk yetiştirme biçimi de çocuğun kişilik özelliklerinin kazanılmasında önemlidir.
Çocuğun okul yaşamına katılması ile dünyaya, yaşama, olaylara bakış açısı da değişir, genişler. Ders kitapları dışındaki kitapları, dergileri, gazeteleri okumasıyla bu açı daha da genişler. Bu tür etkinlikler kendini ve toplumu tanımasını, kendini ortaya koymasını, konuşma ve yazı dilini doğru kullanmasını sağlar; ufkunu açar.
Çocuğun/gencin insanları, yaşamı, olayları ve dünyayı değerlendirmesinde öğretmenlerin, toplum önderlerinin ve diğer özdeşim örneklerinin de önemli rolleri vardır. Bunu belirtmemin nedeni, çocuğun/gencin bakış açısını bu kişilerin görüşlerinin ve davranışlarının etkilemesi, hatta belirlemesidir.
Yaşamımıza istemesek de sızarak giren televizyon, “sosyal medya” adı verilen facebook, twitter gibi uygulamalar herkeste, fakat en çok gençlerde önemli etkilere sahiptir. Sosyal medya sanal bir ortam sunarak gerçekliğin dışına çıkabilmekte, katılımcıları farklı biçimlerde yönlendirebilmektedir. Gençler kitap, gazete, dergilerden çok sosyal medyayı izlemektedir. Bu durum toplumda belli bir bakış açısını oluşturarak tek tipleşmeye neden olmaktadır.
Buraya kadar insanın çeşitli niteliklerinin gelişmesinde önemli olan etkenlerden bazılarını belirttim. Peki, insanla ve bunlarla at gözlüğünün ilişkisi nedir?
“At gözlüğü” gerçekte var olan bir olgudur. Atların yalnız önlerine/karşılarına bakmalarını, başka yöne bakmamalarını sağlamak için gözlerinin iki yanına engeller konur. “At gözlüğünden bakmak” bir deyimdir ve bir insanın dünyaya çok dar bakış açısının olduğunu anlatmak için kullanılır.
Türkiye gerek coğrafyasal, gerek tarihsel, gerekse kültürel yönlerden bir kavşakta yer aldığı için hem çok önemli, hem de çok riskli bir konumdadır. Her ırktan, her dinden, her kültürden insan toplulukları Anadolu’da yaşamış ve yaşamaktadır.
Bizim kuşak, yakın yıllara kadar arkadaşımızın, komşumuzun hangi dinden ve mezhepten, hangi siyasal görüşten, hangi etnik kökenden olduğunu bilmezdik; bilmeye gerek de duymazdık. Son 20-30 yılda toplumumuz çeşitli özellikler yönünden bölünmektedir. Oysa bir insan diğer insanların kendisinden farklı görüşte olabileceğini kabul etmeli ve saygı göstermelidir.
İnsanların her düşünceye, her inanışa, her değer yargısına ılımlı ve hoşgörülü yaklaşabilmesi için aileden başlayarak bu yönde yetiştirilmesi gerekir. Öte yandan toplum liderlerinin bu konuda çok dikkatli olması, internetin sağlıklı kullanılması, sosyal medyaya gereğinden çok değer verilmemesi, öğretimde insan hakları ve evrensel değerlere yer verilmesi de önemlidir.
Araştırmalar çocukluk çağı travması yaşayan kişilerin, erişkinliklerinde başkalarında travma yarattığını bulmuştur. Yakın zamana kadar kendilerini “ötekileştirilmiş” olarak gören kişilerin bugün başkalarını “ötekileştirmesi” de benzer bir durumdur.
Toplumumuzun huzuru ve gelişmesi, ülkemizin kalkınması için at gözlüğümüzü atmamız, tek tipleşmeye karşı çıkmamız, evrensel değerleri yaygınlaştırmamız, bakış açımızı olabildiğince genişletmemiz gerekir.