Sıra sana da gelir – Avni Özel

Sıra sana da gelir
Yaşlandıkça düşersin itibardan
Yüz bulaman ne ayardan ne yardan
Dinlemezler sözünü sohbetini
İsterler ki gidesin yanlarından
Bilmem ki ben demi öyle davrandım
Farkında olmadan gönül mü kırdım
Eğer ki saygısız davrandı isem
Özür diliyorum kırdıklarımdan
Ümidini kesme bütün insandan
Bazısı eşraftan bazen külhandan
Düşünme teslim ol böyle insana
Hem malın hem canınla her zaman
Avni edepli ol yaşlıya gence
Hatanı anlarsın günü gelince
Bilesin ki gençlik baki değildir
Farkına varırsın ölmeden önce
SİVAS’A TUNCAY BEY’E
Özlemiştim gittim gördüm Sivas’ı
Görünce silindi gönlümün pası
Dört Eylül lisemi müze yapmışlar
Yeni adı kongırenin müzesi
Altmışbir yıl önce mezun olmuştum
Özlemişim mazim ile buluştum
Gönlüm beni o günlere götürdü
Hayallerim gerçek oldu kavuştum
Bozkırın vefalı Tuncay Beyine
Teşekkürler dostluğuna sevgine
Memleket gayretin takdire şayan
Teşekkürler sayine emeğine
Avni derki.az kaldı senin gibi
Memleketi silasının sahibi
Allah sayınızı eksiltmesin
Hizmetine sevindirdin garibi
Avni Özel
UNUTAMADIĞIM SİVAS
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı?
Sıladan ilk ayrılış, ilk göz ağrısı.
Bozkırın çiçeği, yiğidin hası,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Burada yaşanmış amcamın yası,
Burada başladı yaşam savaşı.
Serttir ama hasta etmez havası
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Anne yurdum, ailemin yarısı,
Nenem Kahkik’lidir eli yuvası.
Buradandır insanların âlâsı.
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Okulum dört Eylül’ün lisesi,
Hoşuma giderdi tükrük köftesi,
Aklımdan çıkmıyor yurdun neşesi,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Aşk diyarı, ozanların beldesi,
Kulağımda çınlar Veysel’in sesi.
Pir Sultan Abdal’ın eşsiz nefesi,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Kepenek su akan çeşmenin tası,
Yolcuya, yoksula açık sofrası,
Doyum olmaz dost meclisi safası,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Ne güzeldir düğünleri, kınası.
Gençler çeker Sivas Ağırlaması.
Mest eder insanı davul, zurnası.
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Selçuklu’dan kalma Ulu Camisi,
Sanat şaheseri gök medresesi,
Hanı, hamamı, mahkeme çarşısı,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Yıkılsaydı, Madımah’ın binası,
Bitsin artık mezheplerin kavgası,
Olmaz olsun katilleri, softası,
Bir kez daha ağlatmasın Sivas’ı…
Avni’nin ömrünün güzel dünyası,
Burada yaşandı gençlik sevdası.
Her tarafta dün gibi hatırası,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…