Unutamadığım Sivas -Avni Özel
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı ‘ ı
Sıladan ilk ayrılış, ilk, göz ağrısı.
Bozkırın çiçeği, yiğidin hası,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ ı…
Burada yaşanmış amcamın yası,
Burada başladı yaşam savaşı.
Serttir ama hasta etmez havası
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Anne yurdum, ailemin yarısı,
Nenem Kahkik’lidir eli yuvası.
Buradadır insanların âlâsı.
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Okulum dört Eylül’ün Lisesi,
Hoşuma giderdi tükrük köftesi,
Aklımdan çıkmıyor yurdun neşesi,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Aşk diyarı, ozanların beldesi,
Kulağımda çınlar Veysel’in sesi.
Pir Sultan Abdal’ın eşsiz nefesi,
Nasıl unuturum güzel Sivas ’ı…
Kepenek su akan çeşmenin tası ,
Yolcuya, yoksula açık sofrası ,
Doyum olmaz dost meclisi safası,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Kale parkıdır parkların alası
Çıkıp ta seyreyle hoş manzarası
Aşıklar diyarı sevda yuvası
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı ….
Ne güzeldir düğünleri, kınası.
Gençler çeker Sivas Ağırlaması.
Mest eder insanı davul, zurnası,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Selçukludan kalma Ulu Camisi,
Sanat şaheseri Gök Medresesi,
Hanı, hamamı, Mahkeme Çarşısı,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…
Yıkılsaydı, Madımah’ın binası.
Bitsin artık mezheplerin kavgası,
Olmaz olsun katilleri, softası,
Bir kez daha ağlatmasın Sivas’ı…
Avni’nin ömrünün güzel dünyası,
Burada yaşandı gençlik sevdası.
Her tarafta dün gibi hatırası,
Nasıl unuturum güzel Sivas’ı…