Acaba Öyle mi?

ACABA ÖYLE Mİ?

    BAKARA SURESİ 146. Ayet: “Kendilerine kitap verdiklerimiz çocuklarını tanıdıkları gibi Muhammedi tanırlar. Buna rağmen onlardan bir grup bildikleri halde Hakkı gizlerler.” 

Daha başka ayetler de var…

Gerçekleri gizleyenler hakkında neden bununla başladım?

Halk arasında asılsız laf var. Hatta din adamlarının bir kısmı bile bu abuk sabuk lafı söyleyebiliyor, çünkü çok rast geldim. Halk onlara inandı, ben yalancı oldum.  

Bu esnada yüce peygamberimizin bir hadisi aklıma geldi ve ona göre davrandım.  Tartışma ortamına girmedim. Çünkü cahille tartışılmazdı. 

Neden bununla başladım? 

Bu vatandaş ben 27 senelik imamım diye birde hava attı. Peki, soruyorum: “ Sen o boş zamanların da neden o yüce Kur’an’ı hiç okumadın, üç beş ayetle işi bitirdin?  Mesela “Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak,  yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hainlere güvenilecek.” der yüce peygamberimiz. Konuyu ben buraya tam aktarmayacağım. Dedi kodu gibi olur. Bu yazımın muhatabı uymayanlar için. 

Efendim Yüce Yaratıcı bir ayet indirmiş bakmış olmamış. Sonra onu değiştirmiş… Haşa! Öyle bir şey olur mu? Sanki Yüce Yaratıcı bu kadar, Haşa, aciz de. Onun şeklini değiştirmiş. Böyle bir şey olur mu? 

Yüce Kur’an’ımıza bakalım. Var mı böyle bir şey? Bunu söyleyenler nasıl günaha girdiklerini bilseler bir daha söylemezler. Bu güzel dinimizi bozmayalım. Orjinaliyle kalsın Kur’an.

    Gelelim meselemize;

BAKARA SURESİ 106. Ayet: “Biz bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak mutlaka daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Allah’ın her şeye gücü yettiğini bilmez misiniz?” 

NAHL SURESİ 101.Ayet: “Biz  bir ayet yerine başka bir ayet  indirip koyduğumuz zaman ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilirken kafirler  peygambere sen ancak uydurduğunu Allah’a isnat eden bir iftiracısın dediler. Hayrı onların çoğu bilmezler.” 

Ben yirmi yedi (27) sene imamlık yaptım diye hava atacağına o yüce kitabı okusaydın. O aldığın emekli maaş sana helal olurdu. Beni yalancı çıkaracağına.  Hz. Peygamber (saa) efendimizin bir hadisi vardır: “ Öyle  bir zaman gelecek ki insanların bütün gayesi mide olacak. Şerefi mal, kıblesi mal, dini para.”

Bakın Furkan Suresi’nde Cenab-ı Hak ne buyurmuş: “ Peygamber de ki,  Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı gerçekten terk edilmiş kendisiyle amel edilmeyen bir kitap gibi tutuyorlar.” ( Furkan / 30)

MUHAMMED SURESİ 24. Ayet: “ Bunlar Kur’an’ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli midir?” 

Kalplerimizi kilitlemeyelim.  Açık olsun kalplerimiz.  Yüce Yaratıcı’nın yasası değişmez.

NECM SURESİ 28. Ayet: “ Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece zanna uymaktadırlar. Zan ise, gerçekten yana hiçbir şey ifade etmez.” 

29.Ayet : “ Resulüm!  Kur’an’dan yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden sen de yüz çevir.”

Mesela;

AHZAB SURESİ 62. Ayet: “ ALLAH’ın bundan önce geçenler hakkındaki kanunu  budur. ALLAH’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsınız.” 

Asla kelimesi geçiyor buna dikkat edelim.

FETİH SURESİ  23. Ayet: “ Bu öteden beri sürüp giden kanundur. Sen ALLAH’ın kanununda kesinlikle bir değişiklik bulamazsın.” 

Bu ayetlerden on dört (14) adet var, ben buraya ikisini aldım. Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (saa) şöyle buyurmuş: “Aklı olmayanın dini de olmaz.” 

 Yüce Yaratan şöyle buyurmaktadır : “ Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan iman edemez. Allah,  aklını güzelce kullanmayanları pislik içinde bırakır.”  (Yunus / 100)

On iki imamlardan sekizinci İMAM ALİ RIZA Efendimiz ne güzel söylemiş: “ Kullar yeni yeni günahlar icat ettikçe Allah’ta başlarına önceden bilinmedikleri görmedikleri belalar getirir.” 

Kur’an, Kur’an… deriz ama içindeki emirlerden bihaberiz. Onu okumayız.  Maçı takip ederiz ya da başka şeylerle ilgileniriz ancak sıra dine gelince o biraz kenarda duradursun deriz. “Böcek meyvenin dışında dolaşır, içinin lezzetini bilmez.” misali yaşar dururuz.

Konu anlaşılsın diye bir ayet daha ileteyim sizlere:

Yüce Yaratan şöyle buyurmaktadır: “ Allah,  kendilerine kitap verilenlerden şöyle söz almıştı; o kitabı mutlaka insanlara açıklayacaksınız. Onu gizlemeyeceksiniz. Onlar ise kitabı sırtlarının arkasına attılar. Ve onu karşılık değersiz şeyler satın aldılar.  Ne kötü şey satın aldılar.” ( Al-i İmran / 187) 

Başka ayetlerde var ben bu kadar yazayım.  Yüce yaratıcı bizim kıpraşacak yerimizi bırakmamış. Eğer iyi okursak.

    Başta BAKARA SURESİNİN gerçekleri gizleyenler hakkında bu ayetle bağladık.